Hanifi tezkeresini almasına günler kala, askerlik 3 ay uzadığı için gelememişti. Dönüşüne 40 gün kala şehit oldu. Operasyona çıkmadan önce arkadaşlarına, “Rüyamda gördüm. Ben bu operasyonda şehit olacağım” diyen Hanifi’nin rüyası da gerçeğe dönüştü.
Hanifi Yıldırım 1972 yılında Gaziantep’in Yavuzeli İlçesi Karahüseyinli köyünde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra Gaziantep’te oturan ailesinin yanına geldi. Eğitim hayatına devam etmek istemeyince babası kendisini mermercinin yanına çırak olarak koydu. 18 yaşına kadar mermer işiyle uğraştı. Mezar taşları yapıyordu. 19 yaşına girdiğinde eşi Tülay ile hayatını birleştirdi. Bir yıl evli kaldıktan sonra askere gitti.
BİNGÖL’E GİTTİ
Acemi birliğini Manisa Kırkağaç’ta tamamlayan Hanifi, dağıtım izninin tamamını eşi ve ailesiyle geçirdi. Sanki şehit olacağını hissetmişti Hanifi Yıldırım. Askere gitmeden önce candan hareketli kişi gitmiş, bambaşka bir insan gelmişti. Dağıtım izni dolduktan sonra Usta birliği için Bingöl’ün Solhan ilçesi Asmakaya köyüne gönderildi.
TEZKERESİNİ ALMASINA SAYILI GÜNLER KALA ASKERLİK 3 AY UZADI
Bingöl’de sevdiklerine kavuşmak için gün saymaya başlayan Hanifi, 15 aylık askerliğini tamamlamak üzereydi. Ancak o dönemde askerlik 3 ay uzadı. Hanifi de 3 ay daha fazla askerlik yapacaktı. Eşini aradı ve “Ben 3 ay daha kalacağım. Vatan borcu ödemek zorundayız. 15 ay geçti, 3 ayı da geçiririz” diye teselli etti.
TERHİSİNE 40 GÜN KALA ŞEHİT DÜŞTÜ
Artık terhisine 40 gün kalmıştı. Tarih 8 Eylül 1993’ü gösteriyordu. Bingöl’ün Solhan İlçesi Asmakaya köyünde operasyona çıktılar.
O sırada teröristler roketatarlı saldırıda bulundular. Ne yazık ki, artık 40 günden geriye doğru saymaya başlayan Hanifi Yıldırım, şehit düşmüştü.
OPERASYONA ÇIKIP BİR DAHA DÖNMEYECEĞİM DEDİ
Hanifi Yıldırım, şehit düştüğü günün sabahında çok neşeliydi. Arkadaşları ile hep şakalaşıyordu. Birkaç saat sonra operasyona çıkacaklardı. Arkadaşlarına, “Ben bu operasyonu büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.
Gecek rüyamda gördüm. Bu operasyonda şehit düşeceğim. Ailem benim Türk Bayrağına sarılı tabutumu karşılayacak ve benimle gurur duyacak” diye konuştu. Arkadaşları, “Hanifi ne biçim konuşuyorsun. Allah etmesin. Daha yaşayacak çok uzun bir süre var önünde” dediler. Bu konuşmanın ardından operasyona giden Hanifi’nin rüyası gerçek oldu ve roketatarlı saldırı sonunda şehitlik mertebesine ulaştı.
HİÇ İZİN KULLANMADI
Hanifi Yıldırım, bir yıllık evliydi ve biran önce askerliğini bitirmek istiyordu. Dağıtım izni sonrası hiç izine gelmedi. İzine gelmesini isteyen ailesine, “Ben biran önce askerliğimi bitirip gelmek istiyorum.
Sizlerden uzakta olmak zor. İzine gelip de daha fazla ertelemeyelim geliş tarihimi” diye konuştu. Ancak bir daha dönmek kısmet olmadı şehit askerimize.
ÜÇ GÜN ÖNCE KONUŞTULAR
Hanifi Yıldırım’ın şehit haberi üzerine askeriyeden köye telefon açtılar. Evlerinde telefon yoktu. O dönemlerde bir köyde, mahallede ya bir evde telefon olurdu ya hiç olmazdı. Köyde teyzesini aradılar ve “Hanifi çatışmada yaralandı” diye haber verdiler.
Ancak şehit olmuştu Hanifi ve söyleyemediler. Teyze hemen babaocağına haber gönderdi. Aile köyün yolunu tuttu. Sabah erkenden köye girdiklerinde kalabalığı ve ağlayanları görünce Hanifi’nin şehit düştüğünü anladılar.
BABANIN FERYATLARI
Hanifi’nin eşi ve kardeşleri köye ulaştıklarında baba Ali Yıldırım, “Oğlum gelin, ağabeyiniz tezkeresini alıp gelmiş” diye gözyaşı döküyordu.
BİR GÜN ÖNCE FOTOĞRAFLARINI GÖNDERMİŞTİ
Hanifi Yıldırım şehit düşmeden bir gün önce izine gelen arkadaşı ile ailesine fotoğraflarını yollamıştı. Askerde çektirdiği fotoğrafları gönderirken arkadaşına, “Ben hiç izine gitmedim. Aylardır göremiyorlar beni. Fotoğraflarımı götür de teselli olsunlar” demişti. Fotoğraflar ailenin eline geçtikten bir gün sonra da şehit haberini aldılar.
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.