Alkan: Çocuklarınızı tablet, telefon ve televizyondan uzak tutun

GTO Akademi tarafından düzenlenen, Dil ve Konuşma Terapisti Muhammed Alkan’ın konuşmacı olduğu "Pandemide Dil ve Konuşma Bozukluklarına Yönelik Öneriler” konulu online seminerde ele alındı.

Eğitimden iş yaşamına hayatımızı birçok anlamda olumsuz yönde etkileyen pandemi sürecinde dil ve konuşma bozuklukları ve yapılması gerekenler GTO Akademi tarafından düzenlenen, Dil ve Konuşma Terapisti Muhammed Alkan’ın konuşmacı olduğu "Pandemide Dil ve Konuşma Bozukluklarına Yönelik Öneriler” konulu online seminerde ele alındı.

Gaziantep Ticaret Odasının böyle bir etkinlik düzenlemesinin çok önemli bir farkındalık olduğunu söyleyen Muhammed Alkan, gösterilen sosyal sorumluluk için GTO Başkanı Tuncay Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Eryoldaş nezdinde tüm GTO yönetimine teşekkür etti.

Dil ve Konuşma Terapisti Alkan, dil ve konuşma bozukluklarında erken teşhisin hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak ailelerin bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyledi, doğumdan 7 yaşa kadar olan süreçte bireylerin dil becerilerini ve gösterdikleri tepkileri detaylıca anlatarak şöyle devam etti:

“Çocuğun, konuşulanları anlama ve konuşmayı kullanarak iletişim kurma becerilerinin yaşıtlarından geri kalması durumuna gecikmiş dil ve konuşma bozukluğu diyoruz. Bu durum herhangi bir nedene bağlı olmadan da görülebileceği gibi; bazen de çocuklarda ikincil bozukluk olarak ana probleme eşlik ederek ortaya çıkabilir. Otizm, zihin engeli, işitme kaybı, serebral palsi, sendromik durumlar gibi problemlere eşlik edebiliyor.”

Alkan, dil ve konuşma bozukluğu olan çocuklar için ailelerin günlük doğal rutinler oluşturması gerektiğini ve çocukların ilgilerini takip ederek daha fazla iletişime geçmeleri, sosyal dünyalarına dâhil olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Kekemeliği olan bireylere karşı davranışta dikkat edilecek hususlara değinen Alkan, “Kekemeliği, konuşmada takılması olan bireylere kesinlikle ‘rahat ol’ gibi cümleler kullanmayın. Siz bu cümleleri kullandığınızda onlar rahat olamıyor aksine daha fazla stres oluşturuyor. Konuşmalarını tamamlamayın. Nasıl söylediğine değil de ne söylediğine kulak kabartın. Göz temasından kaçınmayın. Soru sormaktan çekinmeyin. Kekemeliği var diye diğer bireylerden ayırmayın onları. Derse katılımını teşvik edecek birkaç kelimede cevap vereceği sorular yönlendirin. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki kekemelik kontrol altına alınabilen bir akıcı konuşma bozukluğudur.” dedi.

Kekemelik sorununun psikolojik, genetik, çevresel ve fizyolojik faktörlere bağlı oluşabildiğini söyleyen Alkan, kekemelik terapisi almayan bireylerin bazı yanlış bilgilere sahip olduğunu, yüksek sesle kitap okuma gibi yöntemlerin bu sorunu ortadan kaldırmayacağını, yalnızca terapist tarafından uygulanan tekniklerle kontrol alınabileceğini belirtti.

Alkan: Çocuklarınızı tablet, telefon ve televizyondan uzak tutun

Pandemi sürecinde çocuklarda tablet, televizyon vb. kullanımların arttığını ifade eden Alkan, “Pandemi sürecinde pek çok ailemizden çocuklarının daha hırçın ve agresif olduğuna yönelik geri bildirimler aldık. Daha fazla telefon, televizyon ve tablet kullanımı hiperaktiviteye neden olabiliyor. İletişimsel problemler yaratabiliyor. Aileler bu konuda bilinçli olmalı ve çocuklarını tablet, telefon ve televizyondan uzak tutmalı, daha fazla etkinlik yapmaya özen göstermelidirler.” diye ekledi.

Elazığ ve Bingöl gibi pek çok farklı şehirden ailelerin katıldığı ve yoğun ilgiyle karşılanan seminerde Dil ve Konuşma Terapisti Muhammed Alkan sunumunu tamamlaması ardından soru-cevap bölümünde ailelerden gelen soruları yanıtladı, dil ve konuşma bozukluğu olan bireylere ailelerin yaklaşımıyla ilgili tavsiyelerde bulundu.

27 Kas 2020 - 13:55 - Eğitim

Mahreç  Telgrafhaber Merkezi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.