Gaziantep’in en sert futbolcularından birisi idi

Kara Bilal lakaplı Bilal Aygün, Gaziantep’e birçok yıldız oyuncular yetiştiren Karşıyaka Gençlikspor’da parladı.

Gaziantepspor forması giyme şansı yakaladı. Çok atletik yapısı ve sert vuruşları ile hafızalarda yer edindi. Futbol sahalarının en güçlü futbolcularından bir tanesiydi.

Bilal Aygün kimdir?

Bilal Aygün 1950 yılında Gaziantep’te doğdu. Futbol hayatına 1968 yılında Karşıyaka Gençlik takımında başladı. İlk transferini 1973 yılında Tokatspor’a yaptı. Bir yıl oynadıktan sonra Urfaspor’a transfer oldu. Urfaspor’dan kiralık olarak Kale Gençlikspor’a geldi ve bir yıl sonra Gaziantepspor’a alındı. 1975-1976 sezonunda kırmızı siyahlı formayı giydi. Gaziantep karmasında defalarca yer aldı. 1976 sezonu sonrası futbol hayatına nokta koydu.

KARA BİLAL LAKABINI NASIL ALDI

Bilal Aygün çok esmer bir futbolcuydu. Toprak sahalardaki maçlarda bir de atletik yapısı ve sert vuruşları ile çok dikkat çekerdi. Teninin esmer olması ve sert futbolu nedeniyle Kara Bilal lakabını aldı.

HEM ÇALIŞTI, HEM FUTBOL OYNADI

O dönemlerde futbolculuktan para kazanmak neredeyse imkansızdı. Kara Bilal yoklukların had safhada olduğu bir dönemde geçinebilmek için futbolculuğun yanında çalışmak zorundaydı.

O nedenle hem çalıştı hem futbol oynadı. Karşıyaka’nın taşlarla dolu sahasında yetişti. Çok zor şartlara rağmen asla kopmadı futboldan ve Gaziantepspor’la birlikte profesyonel olma şansını yakaladı.

TRENLERLE BİRLİKTE YIKANIRDI

Kara Bilal’ın futbolculuk dönemlerinde soyunma odası ve duş almak lükstü. Maçlardan sonra ya toz kir içinde evlerine gideceklerdi, ya da paraları varsa hamama gideceklerdi. Her ikisini de yapamadıkları zamanlarda tren yoluna gider ve trenlerin yıkandığı hortumların altına girip yıkanırlardı. Buz gibiydi akan su ve yıkandıkları zaman dünyalar onların olurdu. Kara Bilal de tren yolundaki hortumlarda en fazla yıkanan futbolculardan birisiydi.

KALECİYİ HASTANELİK ETTİ

Kara Bilal güçlü fiziği ve attığı mermi gibi şutlarla dikkat çekerdi. Aradan geçen yıllar dahi Kara Bilal’in attığı sert şutları unutturamamıştı arkadaşlarına.

Konyaspor ile oynadıkları bir karşılaşmada öyle sert bir vuruş yaptı ki, rakip kalecinin karnına çarptı top. Yerden bir türlü kalkamayan kaleci hastaneye kaldırılmıştı. O günden sonra tüm kaleciler ve rakip savunma oyuncuları çekinirdi Bilal’den.

ÇİM SAHA İLE SİVAS’TA TANIŞTI

Hep taşlarla dolu toprak sahalarda oynardı Bilal. Gaziantep’te çim saha yoktu. Sivas’a 50. Yıl Cumhuriyet Turnuvası için Gaziantep karması ile gitmişti Kara Bilal. İlk kez orada çim sahada oynama şansı yakaladı. Tokatspor’lu yöneticilerde gelmişti o maça.

Gaziantep karmasından Serdar Kav ve Hüseyin Kalpar ile birlikte Bilal’i de istemişlerdi. O zaman takımın başında bulunan Mesdo Mustafa Tokatspor yöneticilerine ‘Gaziantep’e gelin görüşelim’ demişti. Sonra telgraf çektiler ve Bilal Tokat yolunu tutup ilk transferini yaptı. O zamanın parası ile 25 bin lira almıştı.

DERECEYİ YÜKSELTİYORSUN DİYE ARKADAŞLARI KIZARDI

Kara Bilal çok atletik yapıya sahipti ve tüm testlerde hep birinci çıkardı. Copper testlerinde de hep çok yüksek dereceler elde ederdi. Yüksek dereceler elde ettiği için de hep arkadaşları tarafından laf yerdi. “Senin yüzünden derece yükseliyor ve biz teknik heyetle kötü oluyoruz” derlerdi arkadaşladı.

FUTBOLCU OLMAK FEDAKARLIK İSTERDİ

Kara Bilal o dönemlerde futbol oynamanın çok zor olduğunu dile getirdi söyleşimiz sırasında. Aile engeli, maddi engeller ve saha malzeme engeline rağmen asla yılmadı. “O dönemde futbolcu olmak her babayiğidin harcı değildi. Çok güçlü olman gerekirdi.

Asla şimdiki futbol gibi maddiyat düşünmeyeceksin. Futbol aşkı olacak içinde. O sahalarda mücadele etmek yürek isterdi. Her tarafı yaralanırdı futbolcuların. Ancak biz asla pes etmedik. Yaralansak da, para alamasak da futbol sevgimiz vardı içimizde. Top oynamadan duramazdık” diye tamamladı sözlerini.

07 Ağu 2021 - 23:59 -

Mahreç  Okan Çelik


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.