Kadınların sihirli değneğe ihtiyacı yok

Küçük yaşlardan itibaren iş yaşamının içerisinde yetişen Neşe Baharoğlu, hayallerini gerçekleştirmek için önce Moda Tasarım ve Giyim Endüstrisi bölümü okudu.

Küçük yaşlardan itibaren iş yaşamının içerisinde yetişen Neşe Baharoğlu, hayallerini gerçekleştirmek için önce Moda Tasarım ve Giyim Endüstrisi bölümü okudu. 2 yıl kadar öğretmenlik yaptıktan sonra, kendi adından izler taşıyan “ Neshba ” markasını kurdu. Üniforma, iş ve okul kıyafetleri ile tekstil sektöründe başarılı bir çizgi yakalayan Neşe Baharoğlu , yakın zamanda bayan ve çocuk giyim sektöründe de üretime başlamayı hedefliyor.

Kadınların iş yaşamında başarılı olması için sihirli bir değneğe ihtiyacı olmadığını söyleyen Neşe hanım “Bir durumu değiştirmek istersek, bunu kendimiz yapabiliriz” diye konuşuyor. Neşe Baharoğlu’nun kendisine örnek aldığı isim ise iş dünyasının güçlü kadın isimlerinden Güler Sabancı…

Neşe Hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz?​

15 Mart 1983 Gaziantep doğumluyum. Eğitimiminüniversiteye kadar olan kısmını Gaziantep’te tamamladım. Daha sonra Konya Selçuk Üniversitesi Moda Tasarım ve Giyim Endüstrisi öğretmenliğinden mezun oldum. Yaklaşık 8 yıl tekstil üzerine eğitim aldım. Evliyim, 6 yaşında bir çocuğum var. Kendi markam olan Neshba Tekstil’de Yönetim Kurulu Başkanıyım.

Eğitim hayatınız bittikten sonra iş hayatı mı başladı?

Öğretmenlik yaptım bir süre. 2 yıl kadar, köy okullarında görev aldım ve bu benim için harika bir deneyim oldu diyebilirim.

Kendi işinizi kurmaya nasıl karar verdiniz?

M oda ve tasarımla ilgili kendi markamı oluşturmak aklımda hep vardı. 2008 yılı nda bu düşüncemi harekete geçirdim ve yaklaşık 11 yıldır aktif olarak sektörün içerisindeyim.

EKİP BAŞARISI VURGUSU…

Kaç kişilik bir istihdam sağlıyorsunuz?

45 kişilik çalışanımız var. Genç ve dinamik bir ekiple çalışmayı her zaman tercih etmişimdir. Onların enerjisine güveniyorum. Her başarının arkasında işini seven güçlü bir ekip var. Yani, ekip başarısına önem veririm. Buna inanıyorum.

“UZUN YILLAR HAYALİMDİ”

Moda ve tasarım okudunuz. Kendi markanızı oluşturdunuz. Nasıl karar verdiniz, süreç nasıl gelişti?

İşini seven her insanın içinde kendi markasını kurma isteği vardır. Benim de uzun yıllar hayalini kurduğum bir düşünceydi. Biraz kararlılık biraz da aile şirketinden edindiğim deneyimle kendi macerama çıkmaya karar verdim. 5 yıldır güzel bir ivme kazanan işletmem ve ekibimle marka olma yolunda ilerliyorum.

“ZAMAN KAVRAMIM YOK”

Şirket i nizde ki aktif görevlerin i z ve çalışma larınız hakkında bilgi verir misiniz ?

İşimle birebir ilgilenmeye ve işimin başında olmaya özen gösteririm. Belli iş disiplini olmayan yöneticilerin başarıyı yakalamaları çok zordur. Üretimden kalite kontrol aşamasına kadar birebir ilgilenirim. İşimi çok seviyorum. Benim için iş yerinde zaman kavramı yoktur. Okulda aldığım eğitimi pratiğe dökerek işimi geliştirmeye özen gösteririm.

“TİCARET SADECE ERKEK LERE ÖZGÜ BİR İŞ DEĞİL”

İ ş hayatına başladığınız ilk günlerde ne gibi zorluklar yaşadınız?

İçinde bulunduğumuz kültürden dolayı iş adamları rahat iletişim kurabileceği hemcinsleri ile ticaret yapmakta daha istekliler. Fakat bu durumun yavaş yavaş kaybolduğunu düşünüyorum. Ticaret erkek işi değil yürek işidir.

İş dünya sında kadın olmanın erkeklere oranla avantaj ve dezavantajları neler , kadınların yaşadığı en büyük sorun sizce nedir?

En önemli avantaj müşteriler kadın yöneticiye güven duyuyorlar. İşinin başında olan kadın yöneticinin işine titizlik göstereceğini ve sözüne sadık kalacağına içgüdüsel olarak inanç duyuyorlar. Bunun dışında dezavantaj olarak söyleyebileceğim en büyük sıkıntı bilindiği gibi ev iş dengesinin kadının sorumluluğu altında olmasıdır diyebilirim.

“SÖZ SENETTİR”

İş hayatınızda ki ilk yıllarınızda kulağınıza küpe olan bir nasihat veya ders çıkar dığınız bir anınız var mı?

Çevremde ticaretle uğraşan çok insan olduğu için ticaretin artı ve eksiklerini henüz çocukluk yıllarımdan itibaren gözlemleme fırsatım oldu.Hakikaten zorlu ama güzel bir yol. Sözün ticarette senet olduğu kulağımda bir küpedir. Bunu söyleyebilirim.

Gaziantep’te bulunan kadın girişimci leri girişim cilik adına nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çağımızın yükselen trendi girişimcilik kendi işini kurarak hayallerini gerçekleştirmek isteyen, kendi kabına sığmayan birçok yetenekli kadının en büyük hedefleri arasında. Günümüzün imkânları iş dünyasında günden güne kendine daha çok yer edinen Türk kadınları için önemli bir fırsattır.Gaziantep kadınının üretkenliğinin, titizliğinin ve fedakârlığının elbette ki Gaziantep iş dünyasına çok olumlu etkileri vardır, olmaya da devam edecektir.

İçerisinde bulunduğunuz tekstil sektörü ne durumda?

İç piyasanın giderek artan riskini almak istemeyen üreticiler ihracata ağırlık vermeye başladı. Çalışma sisteminde ki uzun vadeli çekler insanları iç piyasa yerine sıcak paranın olduğu ülkelere yönlendirmektedir. Birçok firma iç pazarda sattığı tekstil ürününü yerine koyamadı. Yani ürünü sattığında tekrar o fiyata yenisini mal edemedi. Şuaniçinde bulunduğumuz en büyük sıkıntılar bunlardır.

“GÜLER SABANCI’YI ÖRNEK ALIRIM”

Kendinize örnek aldığınız iş kadınları var mı?

Kendime örnek aldığım iş kadını Güler Sabancı’dır.İş yaşamında ki başarısı bir yana insani özellikleri, pozitif duruşu ve mütevaziliği ile örnek alınacak bir kadındır Güler Sabancı.

“ELEŞTİRİYE AÇIK BİRİSİYİM”

İş yaşamınızdaki en büyük etkenin ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Ulaştığım başarıda en önemli etken sektörümün bütün kademelerinde elde ettiğim tecrübe, bilgibirikimi ve aldığım eğitimle bunu birleştirebilmemdir. İşimi severim çalışırım ve eleştiriye açığımdır. Tabii başarılı bir iş hayatı için huzurlu bir aile hayatı ve size her zaman destek olacak bir eş te gerekiyor.

İş yaşamınızdaki olmazsa olmazlarınız nelerdir?

Toleranslı olmak gerekiyor. Eleştiriye açık olmak,kendini geliştirmeye her zaman önem vermek, yenifikirlere her zaman açık olmak.

Güçlü kadının tanımı size göre nasıldır?

Duygusal, fiziksel ve ekonomik anlamda başkalarına bağlı olmayan kadındır. Sırtını birilerine yaslamayı sevmezler. Mutlulukları başkalarına bağlı değildir. Mutluluğu kendileri yaratırlar. Güçlü olmanın otorite gerektirmediğinin en güzel kanıtıdır kadınlar.

Ülkemizde ve dünyada kadınların ekonomi ve siyasette etkin olamamasını neye bağlıyorsunuz? Sorunun temelinde sizce ne yatıyor?

Evin reisi babadır, baba para kazanır anne evde oturur, yemek pişirir, çocuk bakar gibi sebeplerden kadınların büyük çoğunluğu toplumsal üretimden uzak kalmıştır. Kadın, doğası gereği yeniliğe, üretmeye meyillidir. Fakat karşılaşılan dayatmalar onun bu potansiyelini göstermesine imkanvermemekte. Siyaset, ekonomi erkek işi gibi empoze edilmiştir. Bu anlayışı bir çırpıda ortadan kaldıramayız. Kadınların çalışma hayatını etkin bir şekilde katılımı desteklenmekte ve desteklemeye devam edilmelidir.

“HAYALLERİNİZ İÇİN RİSK ALMAKTAN ÇEKİNMEYİN”

İş yaşamı ile ilgili kadın girişimcilere hangi tavsiyelerde bulunursunuz?

Yapmak istediğiniz işi hayal edin ve ona ulaşmak için risk almaktan çekinmeyin. Tutkuyla yapılan her işte başarıyı yakalamak mümkündür. Ve kimsenin size birşeyi yapamayacağına inandırmasına izin vermeyin.

“AİLEM, HUZURUM”

Yoğun iş temposunda ailenize ve kendinize yeteri kadar zaman ayırabiliyormu sunuz ?

Evde vakit geçirmeyi çok severim. İş hayatım dışındaki hemen hemen tüm zamanımı ailemle geçiririm. Bana göre dünyada ki tüm insanlar huzuru bulmaya odaklıdır. Benim içinse huzur ailemdir.

24 saatinizi verimli kullanabiliyor musunuz?

Belli bir zamana gelince zamanın daha hızlı aktığını d ü şünüyorsunuz. Çalışma hayatına girdiğ i mden beri zaman benim için çok hızlı akıyor. Ama genel ola rak verimli kullandığımı söyleyebilirim.

Ailece birlikte severek yaptığınız şeyler nelerdir?

Yeni yerleri keşfetmek, seyahat etmek en çok sevdiğimiz aktivitelerdir. Yakın arkadaşlarımızla vakit geçirmeyi de çok severiz.

Hobileriniz var mı, yemek yapar mısınız, nasıl bir dinlenme anlayışına sahipsiniz?

Yemek yapmaya karşı çok istekliyimdir f akat maalesef çok başarılı değilimdir. Henüz küçük yaşlardan itibaren ailem tarafından hep iş yaşamına yönlendirildiğim için çok fazla mutfak tecrübem olmadı. Birazda yetenek işi sanırım. Dinlenmek benim için kitap okumak, film izlemektir.

“KADINLARIN SİHİRLİ DEĞNEĞE İHTİYACI YOK”

Elinizde sihirli bir değnek olsa dünya kadınları için neyi değiştirmek isterdiniz?

Kadınların kendileri için bir şey yapılmasına ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum. Çünkü bizler her şeyiyapabilecek güce sahibiz yeter ki isteyelim. Bu yüzden hiçbir kadının sihirli değneğe ihtiyacı yoktur.Bir durumu değiştirmek istersek bunu kendimiz yapabiliriz.

Kendinize bir hedef koydunuz mu , ö nümüzde ki yıllar için gerçekleştirmeyi düşündüğünüz proje ve hede f leriniz neler ?

Markamı, rekabet gücü ile tercih edilen, güven duyulan, çevreye ve insana duyarlı bir duruma getirmek en büyük hedefim. Üretim yaptığım üniforma sektörünün yelpazesini genişleterek bayan ve çocuk giyim sektöründe de üretime başlamak yakın hedeflerim arasında.

28 Ağu 2019 - 23:06 -

Mahreç  Telgrafhaber Merkezi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.