Karkamış'a arkeolojik araştırma merkezi inşa edildi

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in destekleri doğrultusunda Karkamış’taki kazı ekibinin yürüttüğü çalışmalarda elde edilen bulgularla 3 bin yıl önce “Geç Tunç Çağı” olarak adlandırılan dönemde kadın bir yöneticinin izlerine rastlandı.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in destekleri doğrultusunda Karkamış’taki kazı ekibinin yürüttüğü çalışmalarda elde edilen bulgularla 3 bin yıl önce “Geç Tunç Çağı” olarak adlandırılan dönemde kadın bir yöneticinin izlerine rastlandı. “Matiya” adında kadın yöneticiye ait olduğu belirlenen mühür baskılar, Mezopotamya’da milattan önce 1225’lerde kadınların da devlet yönetiminde yer alabildiği gerçeğini gözler önüne serdi.

Karkamış Ören yeri için İtalya'nın Bolonya Üniversitesinden Prof. Dr. Nicolo Marchetti'nin başkanlığında, İstanbul Üniversitesinden Doç. Dr. Hasan Peker'in başkan yardımcılığında Türk-İtalyan ekip tarafından tamamlanan akademik ve bilimsel çalışmalar sonucunda Türkiye sınırları içerisinde kalan 55 hektarlık alanda kent tarihini birçok yönüyle aydınlatacak ve dünya tarih literatürüne yeni bakış açıları kazandıracak bulgulara ulaşıldı. Milattan Önce (M.Ö.) 1225’lerde Hitit İmparatorluk Dönemi’ne şahitlik eden Karkamış’ta “Mühür Evi” olarak adlandırılan idari yapının yönetimindeki hiyerarşik düzende en yüksek görevlilere ait onlarca 100 mühür baskılı kil mühürleme bulundu, bölge yönetiminin nasıl işlediğine dair temel fikirler edinildi. Kazı çalışmaları çerçevesinde “Geç Tunç Çağı” olarak tanımlanan dönemde “Matiya” isimli kadın yöneticiye ait mühür baskıları ise arkeologların ilgisini çeken ilk unsur oldu. Böylelikle bir kadın yöneticinin 3 bin yıl öncesinde ataerkil bir tarih yapısının hüküm sürdüğü belgelerle ilan edilen Mezopotamya’nın bu bulgularla bilinen bütün gerçekleri değişime uğradı.

Kazı çalışmaları çerçevesinde 2021 yılında olağanüstü önem taşıyan buluntulardan bir diğeri de Orta Asur Krallığı’nın önemli tüccarlarından biri olan Piradu ile adaş (ya da kendisi) bir görevliye ait mühür baskılarını içeren bir bulla oldu. Piradu’nun kimliği, Hitit Devleti’nin yıkılışına doğru bozulan Hitit-Asur ilişkileri ve dönemin bazı olaylarının kronolojisinin çözümlenmesine katkı sunacak. Bu bulgulara ilaveten modern mezarlık alanının hemen altındaki Demir Çağı Mezarlığı’nda antik mezarlara zarar vermesinin önüne geçebilmek adına kurtarma kazıları yürütülürken son iki yıl içerisinde M.Ö. 8 ve 7’nci yüzyılların kültürel ve geleneksel anlayışına işaret eden bulgulara ulaşıldı. Bunlardan biri hiç kuşkusuz, M.Ö. 8’inci yüzyılın ilk yarısında Kral Kamani döneminden Sanai adında birine ait olduğu keşfedilen kireç taşı mezar steli oldu.

KAZI EVİ VE ARKEOLOJİK ARAŞTIRMA MERKEZİ İNŞA EDİLDİ

Elde edilen bulguların muhafaza edilmesi için Büyükşehir Belediyesince Karkamış’ta yürütülen bilimsel ve akademik çalışmalar için bir Kazı Evi inşa edildi. Kazı Evi bulunan eserlerin ilk temizlik ve onarımları için laboratuvar niteliği taşıyor. Alan, bu eserlerin müzeye teslim süresine kadar korunması için kullanılacak. Yapı, açık avlusu ve yaklaşık 2 bin 250 metre kare alan üzerinde bulunuyor.

KARKAMIŞ ESERLERİ ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ’NDEN GETİRİLDİ

Karkamış Arkeopark, Açık hava müzesi haline getirilen alanın görselliğinin ve zenginliğinin arttırılması için Karkamış’tan çıkarılarak Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne götürülen yüzlerce eserden; özellikle teşhirde olmayan depoda ve arka bahçede bulunan 39 adet eserin Karkamış Arkeopark’da sergilenmeleri amacıyla tekrar eserler olması gerektiği yere getirildi.

KOKULU BAHÇE FORMUNDAKİ SANATSAL ENSTALASYON GÖRÜCÜYE ÇIKIYOR

Gaziantep Valiliği ise mimar Ceren Uğurluer’in planladığı giriş binasının yapım çalışmalarına başladı. Dünyaca ünlü İtalyan sanatçı Michelangelo Pistoletto'nun projesiyle arkeoloji parkının girişinde kazılardan çıkan Hitit ve Roma taşları dizilerek 30 metre uzunluğunda, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin bakımını üstlendiği çeşitli yerel bitkilerle dolu, renkli ve kokulu bir bahçe formunda bir sanatsal enstalasyon gerçekleştirildi. Bu sanat enstalasyonu 2022 baharında resmi olarak hizmete açılması hedefleniyor.

KARKAMIŞ ÖREN YERİ ARKEOLOJİK KAZI ALANI ÜST ÇATI ÖRTÜSÜ PROJESİ

Büyükşehir, Karkamış Antik Kenti’nde yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan mimari kalıntılar ile yapıların dış etkenler ve hava koşullarından daha az etkilenmesi amacıyla çatı projesi hazırladı. Bin 500 metrekarelik bir alanı kapsayacak olan çelik kostrüksiyonlu çatı projesinin uygulaması ile Karkamış Ören Yeri’nin turizme daha yoğun bir ziyaretçi ile kazandırılması gerek ziyaretçi gerekse kazı çalışmalarını yürütenlerin daha sağlıklı koşullarda alanı kullanması sağlanacak.

KARKAMIŞ ÖREN YERİ GİRİŞ VE ZİYARETÇİ KARŞILAMA MERKEZİ

Yapılan kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkartılan anıtsal kent duvarları, heykellerle donatılmış hala toprak üstündeki sarayları, tapınakları, evleri ve mezarlık alanlarıyla Karkamış Antik Kenti’nin bir cazibe merkezi haline getirilebilmesi için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü projelerden biri olan Örenyeri Giriş ve Ziyaretçi Karşılama Merkezi projesi doğrultusunda; otopark, bilet gişesi, güvenlik, WC, kafe, satış birimleri, antik kentin tarihi ve yapıların önemi ile ilgili tanıtım filmlerinin yayınlanacağı sinevizyon odası, geçici açık sergi salonu, bölge ve dünya arkeolojisi konulu konferans ve toplantıların yapılmasının yanı sıra özellikle bölgesel bazlı turizm ve arkeolojik sorunların ve önerilerin değerlendirilip tartışılması için çok amaçlı salon, talep ve şikayetlerin değerlendirilmesi ve cevaplanmasına yönelik danışma birimi bölgeye kazandırılacak.

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi olarak Karkamış Arkeoparkı’nın her yıl temizlik, saha düzenleme, ot temizliği, sulama, araç, ekip ve ekipman desteği de her yıl düzenli olarak gerçekleşecek.

28 Eki 2021 - 09:48 - Kültür & Sanat

Mahreç  Telgrafhaber Merkezi


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.