BİR DAHA OYNAYALIM

Çocukken ne zaman oyun oynasak yenilgileri bir türlü kabul edemezdik. Hep hadi bir daha oynayalım, bu sefer sana gününü göstereceğim tarzında cümleler kurardık. İçimizdeki sinir bizi öyle bir hale getirirdi ki gözümüzün önünü göremez hale gelir, tekrar oynamak istemeyen arkadaşımızı korkaklıkla suçlardık. Hatta iddiaları 2 misline çıkarır yeneceğimizden o kadar emin olurduk. Fakat aşırı salgılanan adrenalin sağlıklı düşünmemizi engelleyip bizi hata yapmaya zorlar yenilgiden yine kurtulamazdık.

Yılların atasözü ‘yenilen güreşçi güreşmeye doymazmış’ lafı üzerimize cuk oturur sinirimizden ağlardık.

Biz büyüdük büyümesine de siyasetçilerimiz bir türlü büyüyememiş. 3 ay sonra al sana tekrar seçim kararı. Ne değişecek. 3 ayda ne meclis açıldı, ne doğru düzgün icraat yapıldı. Bir kere bile grup toplantısı yapmadan tekrar seçime gitmek Türkiye’nin hanesine kayıp bir yıl daha eklemekten başka bir şey yapmaz.

Ne iş olsa mart ayından beri başlayan seçimden sonra sözü yerini ramazandan sonraya, ramazandan sonra sözü bayramdan sonraya, bayramdan sonra sözü tatilden sonraya, tatilden sonra sözü kurbandan sonraya bıraktı. Her şeyi kurbandan sonraya bırakmıştık. Ödemelerimiz, alacaklarımız, işlerimiz, ticaretimiz her şey bayramdan sonraya kaldı. Hatta okulları bile bayramdan sonraya attık. Şimdi seçimden sonra kelimeleri tekrar başlayacak.

Ne yazık ki ne dolar ne Euro ne de altın bayramı beklemedi. Biz erteledikçe onlar yükselmek için acele etti. 3 ay önce aldığımız şeyleri bayramdan sonra yüzde 30 zamlı alacağız. Seçimden sonrası için ise kimse tahmin yürütemiyor.

Aldığınız oy size yönetimde söz sahibi olun beni yönetin diye verildi. Birine sen artık tek başına yönetme denildi. Diğer 2 partiye siz de yönetime katılın denildi. Sonuncusuna da sen demokratik yollarla hakkını ara halkın temsilcisi dağlar değil sen ol denildi.

Ne oldu?

Biri ben tek başına iktidar olmak istiyorum tekrar seçime gidelim dedi, aklıma çocukluğum geldi.

Bir diğeri halk bana ana muhalefet rolü verdi, ben oturur yönetenleri izler arada bir bağırır çağırır bir gaz alır keyfime bakarım dedi. Vallahi bunu halk olarak biz sizden iyi yapıyoruz. İzlemenin de bakıp küfretmenin de alasını biz yaparız. O zaman size ne gerek var.

Bir diğeri oy kaygısıyla kah poster altında yürüdü, kah şehit cenazesinde dua etti. Ama Allah var koalisyon için her yola başvurdu.

Diğeri 3 ay önce barış ve kardeşlik şarkıları söylerken, aniden dağların temsilcisi olduğunu iddia etmeye başladı. Siyasetin bir zamanlar tepelere çıkardığı kişileri nasıl yerlerde süründürdüğünü henüz öğrenmediler.

Sonuç olarak seçim, hükümet kurma derken kayıp olacak bir 6 ay daha yaşayacağız. Bir altı ay daha ne iş yapacak ne para kazanacak ne de yeni yatırım yapacağız.

6 ay daha eve ekmek götüren sayısı azalacak. En az 6 ay daha şehit cenazeleri gömeceğiz. Ama kimse sıcak makam koltuğunu bırakmayacak. Koltuk ekmekten de kandan da daha kıymetli.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar A. Eray Ünver - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.