Bir kaymakam, bir vali, bir savcı, bir milletvekili, bir bakan, bir başbakan(kalmadı ya) bir cumhurbaşkanı ile ayni karede fotoğraf vermenin, benim için hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
Böyle bir karede bulunmak için servet harcayanlar yok mu?
Üstelik bu saydıklarımla birlikte meslek gereği çok karede bulunmuşluğum da var.
Her şeye karşın gide gide yalnızlaştığımızı görmekten yüreğim burkuluyor.
En küçük topluluk olarak aileyi ele alırsak, akşam evde baba televizyon izliyor, anne mutfak işleriyle meşgul, 14 yaşındaki oğlan elindeki akıllı telefona dalmış, 7 yaşındaki kız tabletle cebelleş olmuş, 3 yaşındaki bebek de annesini telefonunu açmış, oyun oynuyor.
4 Numara gaz lambasının ışığı ile aydınlanan bir kuşaktan olduğumuz için yadırgıyoruz, üzülüyoruz.
Teknolojinin çok hızlı gelişmesi, insanlarımızı birbirinden kopardı.
Teknoloji gelişmesin mi?
Hayır, gelişsin ancak biraz da bizim buluşlarımızla, bizim toplum yapımıza uygun ve dünyaya açılarak gelişsin, geliştirilsin.
Ama öyle olmuyor işte.
Küffar ellerinde üretilip bize sokuşturulan akıllı telefonlar, bilgisayarlar, televizyonlar beynimizi, dostlukları, birliktelikleri teslim aldı.
Üretmeye çabalamadığımız her türlü teknolojik yenilikleri dışardan aldık ve bunların bağımlısı olduk.
En basit bir örnekle, tarım ülkesiydik, samanı, buğdayı, pamuğu, mercimeği, pirinci, patatesi, soğanı, nohudu daha saymaya yüreğimin yetmediği tarım ürünlerini dışardan alır olduk.
Canlı hayvan üreten ve ihraç eden bir ülkeydik, ne olduğu belli olmayan dondurulmuş karkas eti, canlı hayvanı dışardan alır olduk.
Sonuç olarak kendimize, birbirimize bakmaz olduk…
X
Şimdilerde, devlet adamlığına soyunan birileri, toplumun yadırgadığı çarpık bir demeç veriyor, başka bir yetkili tarafından hemen düzeltme(!) yapılmaya çalışılıyor.
Adam terörist için “gerilla” demiş, düzeltmeye çalışan “çarpıtıldı” diyor.
Adam TC ye takılmış, düzeltmeye çalışan “cımbızlandı” diyor.
“Esasında öyle demek istemedi” diyor, “bölücüler, hainler çarpıttı” diyor, “hain basın cımbızladı” diyor.
Gel de işin içinden çık bakalım…
X
Bugün 15 Temmuz.
Karanlık ve gizemini hala koruyan ve birçok cana mal olan başarısız dinci darbenin ikinci yılı.
Ne 15 Temmuzmuş ama?
Kimsenin haberi yokken, Anadolu’da tüm camilerin müezzinlerinin haberi olmuş ki sala vermeye başlamışlardı.
Ve siyasi kanadına hala ulaşılamadı.
Yanıtsız o kadar soru varken, gelin 15 Temmuzu kutlayalım.
Olur mu?...
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.