GAZETECİLİĞİN GELDİĞİ NOKTA…

Sabahları kalkınca ilk işlerimden biri, yaygın basının manşetlerine bakmak olur.

Hem de kahvaltı bile yapmadan.

Şehit haberlerini görünce iştahım kaçar, kahvaltı bile yapamam.

Lokmalar boğazıma dizilir, yutamam, yutkunamam.

Elazığ depreminin sabahında da öyle oldu.

Van Bahçeşehir arasında çığ altında kalan yolcu minibüsünün ölenler olduğunda da öyle oldu.

İkinci gün kurtarma çalışmaları sırasında ikinci bir çığın düşmesi ve can kayıpları olduğu haberini izlerken de öyle oldu.

Ve üçüncü gün, 177 yolcu ve mürettebatı bulunan uçak Sabiha Gökçen Havaalanına inerken pistten çıktı ve üç parçaya bölündü.

2 can kaybı ve yaralılar var dediler.

Son zamanlarda içimizi açan, bizi rahatlatan bir haberin manşetten verildiğine rastlayamıyoruz.

Ayni sıkıntıyı herkesin duyduğuna inanıyorum.

X

Geçtiğimiz gün yaygın basından iktidar yanlısı olduğu her haberinden belli olan bir gazetenin manşeti korkunçtu.

Ne moral vermek için, ne yüreklendirmek için verilen habere benzetemedim.

Haber başlığı aynen şöyleydi;

“İdlib’de Suriye’ye Fırsat Vermeyeceğiz.”

İdlib nerede?

Suriye’nin kargaşa içinde bir kenti.

Peki, Suriye’de yayınlanan bir gazete, yarın, “Kilis’te Türkiye’ye fırsat vermeyeceğiz” diye manşetten bir haber yaparsa ne olur?

Günümüzde Kilis, neredeyse nüfusundan iki katı Suriyeli sığınmacı barındırıyor.

Suriye’de yayınlanan bir gazete böyle bir başlıkla haber yaparsa, böyle bir aymazlığa sebep olan kimdir, kimlerdir?

Üzülerek belirteyim ki gazeteciliğin geldiği nokta hüzün verici boyutta.

Gazeteler güvenirliğini, inanırlığını kaybetmesi boşuna değil demektir.

Böyle başlıklar atıldıkça, halkın gazete haberlerine, gazeteciye güvenmemesini, inanmamasını doğal karşılamak gerek.

Bundan dolayı kimler utanır bilemiyorum…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hüseyin Toprak - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

03

Gürsel Güzel - Yazınızı ilgiyle okudum. Sevgili dostum 1991 Ekiminde gazetecilik mesleğine profesyonel olarak adım attım. Yeni Gazetede. Ilk tesbihin yerel başının yaygın başının okulu olduğu gerçeğiydi. Yerel basın gazetecilik alanında bu mesleğin onuruna yaraşır mezuniyetin vermediği sürece yaygın başının ayakta kalamayacağını takdir edersiniz sanırım. Sevgili dostum hala gazetecilik mesleğiyle ilgim Aydınlık gazetesinde devam ediyor. Ancak ne acidirki 2 yıl önce GGC üyeliğinden çıkarıldığını öğrendim. 2000-2002 31 Aralık-tarihine kadar Köy Hizmetleri Dergisini bizzat genel yayın koordinatörü olarak çıkardığım halde Gaziantep Valiliği (Devlet) sigortamı düz işçi olarak yatırmış. Cemiyet üyeliğinden çıkarılma gerekçem ise gazeteci olarak sigortamın olmamasiymis.tabi yersen. Bugün Gaziantep basınında bana yazı yazacak yer yok. 2011 yilinda ABD elcisi ilimizi ziuaret etmisti. Konuyla ildili yazim sin yazim oldu. Seninle birlikte ayni mekanda olmasa bile gune yerel basin organlariyla baslayalim. Ben oyle yapiyorum. Herseye ragmen.

Sevgilerimi selamlarımı sunuyorum.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 07 Şubat 00:00
02

mehmet karakaş - Utanan yok yūzū kızaranda

Ey ne diyelim

Bu şimdiki Gazetecilik

satılan bir kalem böyle haber yazar ancak

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 07 Şubat 00:00
01

mehmet karakaş - Utanan yok yūzū kızaranda

Ey ne diyelim

Bu şimdiki Gazetecilik

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 07 Şubat 00:00