KIYAMET NE ZAMAN KOPACAK?...

Gündem öyle yoğunlaştı ki ne yazacağımızı şaşırıyoruz.

Örneğin; savunmanın üstüne üstüne gidiliyor.

Neden?

Herkesin düşündüğü ama dillendirmeye yüreği yetmediği, TBB başkanı Feyzioğlu’nu kollamak ve kurtarmak için olabilir mi?

Her şeye karşın savunma haklı çıkacak ve kazanacak ama sıkılan biber gazından kurtulabilirse

Barolardaki düzen değişikliği için mecliste kurulan komisyona, 5 – 10 baro başkanı alınıp, onlarında görüşleri sorulsaydı, kıyamet mi kopardı?

Gerginlik yaratma uzmanları, böyle bir uzlaşma politikasına izin vermedi.

Belki de veremedi.

Bu konu nasıl sonuçlanacak hala belli değil.

Çünkü gerginlik sürdürülüyor.

Yani hukukun savunma koluyla cebelleşiliyor.

Bana güre böyle gereksiz bir cebelleşmede hukukun kazanması gerek.

Dövülse de, biber gazı yenilse de hukuk, kendini hukuksuzluğa karşı koruyacak ve kazanacaktır.

Hukuk kazanamazsa ne olur?

Ülke, toplum, anlayış ve hukuk dediğimiz kutsal kavram yara alır, allak bullak olur.

Peki, ne yazalım?

Konunun haberini mi yapalım?

Yapamıyoruz.

Neden?

Anlatayım; belediyeler asıl görevlerini yaparken, bunları haber yapmak, bana göre habercilik değildir.

Ama o haber diye yapılan yağlama yıkamalar, belli bir ücret karşılığı yapılıyorsa, daha korkunç, daha ahlaksızca ve gazetecilik adına üzüntü verici bir durumdur.

Şu dünyayı sarıp sarmalayan virüse gelince; biz bazı duyarsızlıklarla virüsü kucaklayıp duruyoruz.

Virüs, aptal bir toplum bulmuş, bırakıp gider mi?

Eeee, ne olacak?

Katlanacağız.

Ve “ölen ölür kalan sağlar bizimdir” söylemi ile avunacağız.

Çünkü benim necip halkım, “bana bir şey olmaz, Allah’ın izniyle” havasında.

Eee, ne yapacağız?

Katlanacak mıyız?

Gücümüz yetmiyorsa, istemediğimiz halde katlanacağız.

Ancak her tür saçmalıklarına katlandıklarımız, bizim virgülümüze, noktamıza, soru işaretimize katlanmıyorlar.

Sabredin, güzel günler gelecek diyorlar.

Oysa sabır taşı çatlamış, farkında bile değiller.

Valla ben böyle kıytırık yazılar yazmaktan usandım ama bana böyle yazılar için ilham verenler bıkmadılar, usanmadılar.

Zaten kıyamet onların usandığında kopacak.

Keşke usansalar da kıyamet kopsa…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hüseyin Toprak - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.