NEREDE KALMIŞTIK?

Geçen hafta 2019 yeni bir yıl diye mi sormuştuk?

Ve yazıyı şöyle bitirmiştik: 2018 sorularıyla, sorunlarıyla bizi takip etmeye devam edecek.

Bu durum değişir mi? Değişirse nasıl değişir?

Bu sorulara herkesin kendi dünyasını aydınlatacak elbette ki cevapları vardır.

Ama şunu unutmayalım: Yaşamda değişim ve dönüşüm olmadan, sorularımızın, sorunlarımızın nedenlerine inip çözüm bulmadan yepyeni bir yıla başlayabilir miyiz?

2018’in bittiği 2019’un başladığı koca bir yalan.

Merhaba 2018!

Bir arkadaşım da bu yazıma katıldığını, konuya farklı bir açıdan baktığını söyleyerek şunları yazdı:

“2019’da da değişmeyecekler:

Yeni yıl geldiğinde herkes beklenti içine giriyor.

Çoğu önce sağlık temeline dayanan aslında daha fazla gezmeli daha fazla harcamalı daha fazla tüketmeli daha fazla özendirici bir yıl olsun istiyor.

İstemek de yetmiyor artık! Çünkü bu isteklerin gerçekleşmesi kâfi değil kimse için. Bu istek sosyal medyada paylaşıldığında yerini buluyor. Hele bir de fazlaca bir beğeni almışsa tadından yenmiyor bu istekler ve yaşanılanlar.

Değinmek istediğim nokta sosyalleşirken duygusuzlaşıyoruz. Basitleştiriyoruz. Duygusal yönden toplum olarak o kadar boşluk içindeyiz ki: İnstagramdan paylaşılan fotoğrafın beğenilmesi, hikayaye cevap verilmesi ve sanal muhabbetler kurulması insanları mutluluğa inandırıyor.

Eskilerin bir bakışa yüklediği derin anlamı şimdilerde bir beğeni alma işine yüklüyor yeni neslimiz.

Git gide duygusuzlaşıyoruz, git gide daha da duyarsızlaşıyoruz.

Sizi bilmem ama gelecek artık daha korkutucu ve gelecek daha duyarsız.

Her neyse biz yine umut etmeye devam edelim!”

Bu yazılanlar da yaşamın sıradanlığının başka bir boyutu.

Sosyal medyanın esiri olmuş, çağın insanlarının kangrenleşen başat sorunu.

Bu durum çağa uydurmak mı? Yoksa çağın kötülüğüne esir olmak mıdır?

Tartışılır.

Evet biz umut etmeye devam edelim. Çünkü hayatı, yaşanılabilir kılan yaşama dair umutlarımız.

Umut etmeden yaşayabilir mi insan?

Geçmişin geleceği takip etmesine izin vermeyelim!

Geçmiş, geleceğe referans olsun.

Ders çıkaralım.

Pes etmeyelim.

Hayatı bunlar değiştirecek.

Tek düzelik değil!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Cihat Öztürk - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.