Dünya kültür miraslarının en görkemlilerinden bir olan, atanmış resmi imamı, müezzini bulunan, günde 5 vakit ezan okunan, isteyenin girip namaz kıldığı bölümü bulunan Ayasofya, hamdolsun tamamen cami olarak hizmete açıldı ve Diyanet İşleri Başkanlığına devredildi.
Haber duyulur duyulmaz, necip ve Müslüman halkımız Allahuekber nidalarıyla Ayasofya’nın önünü doldurdu.
Ve ikinci kez meclis başkanlığına seçilen profesör, hiç zaman yitirmeden memnuniyetini ve mutluluğunu belirten bir konuşma yaparak, kendisini izleyen gazetecileri Ayasofya’da namaz kılmaya davet etti.
X
Hemen hemen tüm hukukçuların, baroların hatta Türk Barolar Birliği başkanının bile karşı çıktığı çoklu baro sistemi, komisyonda kabul edilerek yüce mecliste tartışılmaya başlandı.
Konunun odağındaki savunmanın direnmesine aldırış edilmedi ve yasa meclisten ha geçti ha geçecek derken geçti bile.
X
Çok ses getiren bu iki gelişmeden sonra, halk yararına neler oldu?
Ne tür kamusal yararlar sağlandı?
Birkaç soruyla konuyu açalım;
1 – İşsizlik çözüldü mü?
2 – Atanamayanların atamaları yapıldı mı?
3 – Emeklilikte yaşa takılanların önündeki engel kalktı mı?
4 – Asgari ücret, yaşanabilir bir rakama ulaştı mı?
5 – Geçinebilme savaşı veren emeklilerin aylıklarında bir artış oldu mu?
6 – Dünyanın boğuştuğu Coronavirüs ile savaş sürerken, ülkemizde bir başarı kazanıldı mı?
7 – PKK, IŞİD, FTÖ ve benzeri terör örgütleri çökertildi mi?
8 – Komşu ülkelerle durum düzeldi, barış sağlandı mı?
9 – 65 yaş ve üstü yurttaşlar artık sokağa çıkabilecek ve Ayasofya’da namaz kılabilecek mi?
10 – Kepenk indiren esnaf, dükkanını açabilecek mi?
11 – Salgın nedeniyle işten çıkarılan işçiler, yeniden işlerine dönecek mi?
12 – Açlık ve yoksulluk rakamları düşecek mi?
13 – Elektriğe, doğalgaza, petrol ürünlerine ve çarşı – pazara gelen zamlar düşüp normal seyrine dönecek mi?
14 – Türk Lirası, yabancı paralar karşısında değer kazanacak mı?
Bu soruların yanıtını alabileceğimi düşünmüyorum ama yine de yurttaş duyarlılığı ve gazetecilik refleksiyle sorayım dedim.
Çünkü ortada, “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” politikası egemen.
Herkes kendini kanıtlamaya, kendinden öncesini yok saymaya çalışıyor.
Yarın gündeme neler oturtulacak acaba?
Vallahi merak ediyorum.
Siz merak etmiyor musunuz?...
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.