SİSTEMSİZ EĞİTİM!

Pandemi dönemi, eğitimi fena vurdu… Milyonlarca öğrenci, 1 yıla yakındır ders sıralarını özledi ve özlemeye devam etmekte… Geçen yıl öğrenciler okulu görmeden mezun oldu, bu yıl da benzen bir durum var.

Elbette tüm bunlar, elde olmayan sebeplerden…

Konu, çocuklarımızın sağlığı olunca, diyecek bişey yok!..

Esas sorun, eğitimin temelinde!.. Çünkü oturtamadık, sistemi sağlam temeller üzerinee!..

Hani çocuğa sorarlar ya “büyüyünce ne olacaksın?” diye!..

Çocuk “doktor, avukat, polis, pilot, hakim” gibi gönlünden ne geçiyorsa söyler.

Ülkede öyle bir eğitim sistemi var ki, küçük çocukların bile, hayallerinin peşinde koşmasına asla müsaade etmeyen bir sistem!..

Koşullar, sizin istediğiniz mesleği yapmanıza engel. Sistem önünüze neyi çıkartırsa, siz ancak o mesleği seçebilirsiniz.

Mesela, ülkeyi 19 yıldan beri aynı iktidar yönetiyor. Hala arayış içerisindeyiz. Uygulanan eğitim modeli bazen 4+4+4, bazen 3+5+3, bazen zorunlu 8 yıl, bazen de 11 yıl oluveriyor!..

Gelecek yıl ne olacağı meçhul!..

Yıllardır deneme tahtası olmaktan bir arpa boyu yol kat edemedik!..

Bir eğitim yılı daha başlarken öğrenciler, hangi sistemle okuyacak, hangi müfredata göre yetiştirilecek, bilen varsa bana da anlatsın.

Oysa ki daha gelişmiş batılı Avrupa ülkelerinde, yüzyıllardır süren bir eğitim geleneği vardır ve hiç kimse buna dokunmaz. Çocuğun daha 3 yaşından itibaren alacağı eğitim bellidir. Sadece, ilerleyen yaşlarda yeteneklerine göre, hangi bölüme gideceği ortaya çıkar.

Bizde nasıl?

Üniversitede mimarlık okuyan genç, bir gecede üniversitesi kapatıldığı için açıkta kalabiliyor mesela!..

Polis Akademisi okuyan genç, hiçbir suçu günahı yokken, kolejlerin kapatılmasıyla kendini sokakta bulabiliyor.

Bu sebepledir ki, çocuklarımızın daha küçük yaşta “ben büyüyünce polis olacağım” diye hayal kurmasına imkan yok.

Bu karmaşık eğitim sisteminde, her yıl değişen koşullar neyi gerektirirse, siz ancak o mesleği yapabiliyorsunuz.

Ben diyorum ki;

Siyasiler, eğitim sistemimizi elinde oyuncak etmekten vazgeçmeli. Oturmuş bir eğitim sistemini, mutlaka ama mutlaka kazandırmalı. Eğitimi kurumsallaştırmalı, kökleştirecek adımları atmalı.

Siz eğitim sisteminin bu kadar kolay değişebileceğine insanları inandırırsanız, sizden sonraki gelenlerde sizin yaptıklarınızı değiştirir. Tekrar tekrar başa döneriz.

Diyeceğim şudur ki, çocuklarımıza gerçekten yazık oluyor.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hüseyin Küpeli - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.