DİN DEĞİL İNSANLIK SAVAŞI

1967 yılında İsrail’in Filistin’i işgaliyle başlayan her gerginlikte ortaya çıkan kahrolsun İsrail sloganıyla İsrail ne yazık ki daha da büyüdü, daha çok toprak sahibi oldu. Dünya üzerinde yahudiler bilime, finansa, gayrimenkule yatırım yaptıkça müslümanlar silaha ve teröre yatırım yaptılar. İsrail’in şu an elinde bulunan finansal güç onları Dünya’nın sorumsuz gücü haline getirdi. Peki para her türlü kötülüğün, soykırımın, baskının, çocukların kanının üzerini örtebilir mi?

İnsan hakları ve hukuk denince ilk akla gelen coğrafya olan Avrupa’dan bir ses çıkmaz mı? Dünya’nın en büyük özgürlük anıtına sahip özgürlükler ülkesi diye yıllarca Hollywood yoluyla imaj yapan Amerika’dan itiraz yükselmez mi? Dünya’nın petrol üreten her ülkesine domokrasi getiren! büyük güç bir kez olsun sivil katliamlara dur demez mi? Gösterişli yaşam tarzlarıyla altın musluklarda abdest alan, futbolcuları, sanatçıları paraya boğan Arap dünyası filistinli çocuklara bir kez olsun La Tahzen(korkma) biz senin yanınızdayız diyemez mi? Yeni bir Robin Hood yeni bir Ebu Zerr çıkarmak artık imkansız mı?

Hamas’ın Dünya’nın en iyi istihbarat teşkilatına sahip ülkesine elini kolunu sallayarak gidip sivil insanları katletmesi de öyle görünüyor ki İsrail’in ilk hamlesi. İsrail Filistin’i bitirmeye karar vermiş gibi görünüyor. Yaptığı katliamlar da gösteriyor ki önüne çıkacak hiçbir engeli tanımayacak. Zaten önüne çıkan engel de görünmüyor. Devletler yalnız kalırım korkusuyla kınamadan, barış çağrılarından başka bir şey yapamıyor. İsrail’in önünde duracak tek güç sivil insiyatiften geçiyor. Ama güçlü bir şekilde tüm Dünya’da başlatılacak olan bir sivil güç.

Eğer böyle bir sivil güç olacak sa en yoğun tepkiler Amerika’dan başlayıp Avrupa’ya sıçrayacak bir eylem olmalı. Bir nevi hıristiyan baharı başlatmalı. Devlet başkanlarını korkutup İsrail’den desteğini çekmelerini sağlayacak tek şey koltuklarını kaybetme korkularıdır. İnsanlık buna bir el atmaz sa israil ve israil gibiler yeni yayılma politikasıyla 3. Bir Dünya savaşı çıkarmaları kaçınılmazdır.

İsrail’n masumları öldüren soykırımına sesimizi çıkarıken Hamasın yaptığı sivil katliamları görmezden gelirsek insanları birleştirmeyi güce karşı durabilmeyi unutmamız gerekir. Filistindeki masumlar kadar israildeki sivillerin öldürülmesini eleştiremezsek insanlık olarak kaybettiğimizin resmidir. Barış müslümanlara ve yahudilere değil ancak tüm insanlığa geldiğinde huzur verir.