Eski Gaziantep’i özledim

Gaziantep bir zamanlar barış şehri idi.
Hiçbir olayın olmadığı, herkesin kardeşçe yaşadığı örnek bir şehirdi.
Dışarıdan herkesin ‘Nasıl huzurlu bir yer’ dediği bir şehirdi.
Doğunun Paris’i idi.
Gelen göçü anında Gaziantepli yapan bir şehirdi.
Gaziantepli olmasa da bu şehirde yaşayan herkesin her yerde savunduğu bir şehirdi.
Çocukların gece yarılarına kadar sokaklarda güvenle oynadığı bir şehirdi.
İki gün dışarı gitse, hemen özlediğimiz ve dönmek istediğimiz bir şehirdi.
Ne gürültü ne patırtı vardı.
Mutluydu insanlar.
Gaziantep Milliyetçiliği vardı.
Kısacası yaşanabilecek bir şehirdi.
Mutlu idi insanlar. Şimdi mi?
Ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.
Her gün onlarca olayın, cinayetin, gaspın, hırsızlığın olduğu bir şehir oldu.
Bırakın çocukları, büyüklerin dahi hava kararınca çıkamadığı bir şehir oldu.
İnsanların evlerinin içinde dahi rahatça oturamadığı bir şehir oldu.
Her gün hırsızlıklar, gasp, cinayet, kavgalar.
Yaşanılmaz bir şehir haline döndü.
Ne komşuluk kaldı, ne de akraba.
Herkes birbirine düşman olmuş.
Gaziantep Milliyetçiliği kalmamış.
Şimdi gelen göç, asla bu şehre entegre olamıyor.
Bizim çocuklarımızı kendilerine entegre etmeye çalışıyorlar.
O kadar uzatabilirim ki bu yazıyı.
Ama geriliyorum.
En iyisi sonlandırmak.
Ve yazıma ‘Ben gerçekten de eski Gaziantep’i özledim’ diye noktayı koyuyorum

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Okan Çelik - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.