20 Kasım Pazartesi, tarihte çocuk hakları günü olarak kayıtlı bile. Yıl 1989; Kasım ayının yirmisinde Çocuk Hakları Sözleşmesi Birleşmiş Milletler Kurulunca kabul edilmiş. Dolayısıyla her 20 Kasım çocuk hakları günü olarak kutlanmakta. ABD, her ne kadar bu sözleşmenin hazırlanması ve onaylanması için çabalamış olsa da sözleşmeye taraf olmayan tek ülke.
Bu arada çocuk hakları gününden 4 gün sonra öğretmenler gününün kutlanacak olması ayrıca anlamlı. Ben, öğretmenleri ve çocukları(öğrencileri) bir bütün olarak görüyorum. Çünkü onlar senelerce aynı amaç etrafında çabalıyorlar ve aralarında sarsılmaz bir bağ var. Sonuçta çocukların gözlerindeki ışıltıyı, onların masumluğunu en iyi özümseyenler yine onların öğretmenleri.
Her canlının bazı haklara sahip olduğu dünyada, çocuk haklarının olmaması düşünülemezdi zaten. Nitekim kâğıt üzerinde birtakım çalışmalar da yapılmış. Büyükler, ufaklıklar için neler maddeleyebiliriz diye düşünüp bunu somutlaştırmaya çalışmışlar.
Bu sözleşme; çocukların eğitim, sağlık ve barınma gibi temel haklarını güvence altına almaya ve onları korumaya çalışır. Sözleşmenin 1. Maddesinde 18 yaşına kadar her bireyin çocuk olduğu ve haklarının vaz geçilmez olduğu belirtilir. 2. Maddede hakların bütün çocuklar için var olduğu ve aralarında ayırım yapılamayacağı yazılıdır. Bu maddeler önemlidir ve zaruridir.
Bana göre hayati öneme sahip ve dikkat çekici 2 madde daha vardır. Sözleşmenin 6. Maddesinde her çocuğun temel hakkının yaşamak olduğundan dem vurulur. 16. Maddede ise onların onurunun korunması gerektiğinden bahsedilir.
Bu maddeler ve diğerleri, (ayrıcalıklı!) çocuklar için dikkat edilerek uygulanıyor. Yalnız ben özellikle iki gruba ait çocuğu bu şanslı kesime dahil edemiyorum. Bu iki grup çocuğun fazlaca haksızlığa uğradığı o kadar açık ki. Sürekli gündemde olmalarına rağmen onlar için bir türlü çözüm üretilememekte. 54 maddeyi sıralamayı bilenler, bunları uygulamaya gelince çok varlık gösterememişler.
Bu iki grup şanssız çocuktan ilki tabii ki Afrikalı masumlar. Afrikalı çocuklar, yıllarca birçok haksızlığa uğramış ve hayatın yokluklarıyla, acımasızlığıyla sınanmışlar. Onlar, yeraltı zenginlikleriyle bezenmiş kıtalarında köle gibi yaşamışlar. O kadar ki onlardan çoğu, kakao bitkisi gibi tropikal bitkilerle dolu ülkelerinde, beyaz çocuğun yemekten bıktığı çikolatayı tadamamış bile.
Gelelim Filistinli küçüklere; XX. yüzyılın ilk yarısından itibaren hiç gün yüzü görmemişler. Sürekli arbede, çatışma ve yıkımlar içinde ezilerek büyümüşler; hatta büyüyememişler. Vatanlarının konforunu hiçbir zaman yaşayamamışlar. Günümüzdeki yok oluşları ise dünyanın gözü önünde gerçekleşmekte. Ve maalesef şimdiki dünya düzeni onların kurtarılmasına mâni. Şimdi şunu tüm dünyaya sormak isterim; çocuk hakları sözleşmesi tüm dünya çocukları için mi geçerli yoksa Filistinli ve Afrikalı çocuklar bundan muaf mı? Onların bizim bilmediğimiz eksiklikleri mi bulunmakta? Yoksa onlar, dünyayı endişelendirecek fazladan bazı özelliklileri mi barındırıyorlar? Ve en nihayetinde neden halâ insan muamelesine layık değiller?
Makale Yazısı-
ÇOCUK HAKLARI MI, HAKSIZLIKLARI MI?
Yazar İlker Bebe - Mesaj Gönder
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Telgraf Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Mehmet Hakkı Baydar - Tek kelime ile Süper.
Elinize emeğinize yüreğinize sağlık. Bu dünyada bazı batılı ülkenin dışında hiç bir ülkede çocuk hakları dikkate alınmıyor. Hele de insan sınıfına da konulmuyor. Ne yazık ki böyle. Umarım yazınız okuyucuda olumlu etkiler bırakır ve en azında kendi çocuklarına gereken değeri verir.
Yazılan yorumlardan Telgraf Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Telgraf Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Telgraf Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.